Çocuklarda Pozitif Disiplin ve Sınır Koyma
Günümüzde çalışan annelerin oranının artmasıyla doğru orantılı olarak ailelerin çocukları ile ilgili kaygıları da artmaktadır. Aileler hem çocukları iyi bir eğitim alsın, kendi kararlarını verebilsin, sorumluluk alabilsin, saygılı olsun, paylaşımcı olsun hem de söz dinlesin, isteklere karşı gelmesin gibi bazen birbirleriyle çelişme ihtimali olan istekleri bir arada isteyebiliyorlar.
Bunlar günümüz şartlarında yetişkinlerin hem kendilerinden hem çevrelerinden bekledikleri davranışlar aslında. Bu beklentilerin evrenselliğini sağlayan ve koruyan, aile içerisindeki disiplin anlayışı ve ilişki dengesi olarak açıklayabiliriz. Çalışan ve gün içerisinde uzun saatler çocuklarıyla vakit geçiremeyen ebeveynler, kendi ebeveynlik tutumları hakkında endişe yaşayabiliyor ve telafi davranışlarına yönelebiliyorlar (ne istiyorsa alma, her istediğini yapma, önce “hayır” denilen bir olaya fikir değiştirip boyun eğme vb.). Bu suçluluk duygusunun ağır bastığı davranış biçimleri bir süre sonra her alanda ebeveynleri yormaya başlıyor ve kısa vadede işe yarayan çözümler uzun vadede daha büyük sorunlara neden olabiliyor. Örneğin; çocukların evin içerisinde otorite kurması, doyumsuz olması, mücadeleci değil ısrarcı olması…
Kimi aileler ise geleneksel tutumu benimseyip ödül ceza yöntemine farkında olmasalar bile başvurabiliyorlar. Ancak ödül ile motive edilen çocuk, yaptığı işi benimsemekte güçlük yaşar; ödülün gideceği ya da ceza alacağı düşüncesi iyilik halinin sürekliliğine tehdit oluşturabilir ve kendisini güvensiz bir durumun içerisinde hissetmesine neden olabilir.
Ebeveynler için hem ilişki kalitesindeki iyiliğin devamı hem de disiplin ihtiyacının karşılanması için pozitif disiplin iyi bir alternatif olmaktadır. Pozitif disiplin; korkutma, yalan, terk etme ile tehdit edilmek, fiziksel ve sözel incitici davranış ve sözler içermeyen bir anlayış benimser. Bu sayede çocuk ihtiyacı olan güvenli, şefkatli, sevgi dolu ve istikrarlı ortamında yaşamaya devam eder. Verilen görevlerde içsel motivasyonunu artırmak için dışarıdan fazladan bir kaynağa ihtiyaç duymaz, ortama uyum sağlaması kolaylaşır, öğrenmeye ve keşfetmeye açık olur.
Pozitif Disiplinde yetişkin otoritesi değil yetişkin liderliği ön plana çıkar; ebeveyn çocuğa rehber olur, kuralları yaş düzeyine ve ihtiyaçlara göre belirler, kurallara uyulması için baskı kurmaz onun yerine iş birliğine davet eder ve kurallar konusunda istikrarlı olur. Pozitif disiplin ile belli kurallara çocuk ile karar verebilirsiniz. Bu sayede çocuk kendini önemli hisseder. Size sunulan durumlar uygun değil ise neden uygun olmadığını çocuğunuzun anlayabileceği somut düzeyde anlatabilir. Kabul edilmeyen istek, durum vb. yerine seçenek sunarak çocuğunuzu seçenekler üzerinde düşünmeye davet edebilirsiniz. Böylece hem duruma uygun bir çözüm üretmiş olursunuz hem de çocuğunuza karar verebilme imkanın sunmuş olursunuz. “Biliyorum bu t-shirtü çok seviyorsun ama artık havalar soğudu, hatırlıyor musun geçen yıl hasta olduğunda neler olmuştu? Tekrar hasta olmamak için giydiklerimize biraz daha dikkat etmeliyiz. Ama onun rengindeki bu hırkayı ya da bu kazağı seçebilirsin. Hangisini giymek istersin?” Bu sayede istekleri yok sayılmış olarak hissetmeyen çocuk yeni bir karar için cesaretlendirilmiş de olur.
Ebeveynlerin her zaman sorunları çözmek için vakti ya da sabrı olmayabiliyor. Bu aşamada ise başka bir kavram devreye giriyor “sınır koyma”. Sınır koyma, pozitif disiplinde olduğu gibi yetişkin liderliği ile ilerleyen bir süreçtir. Ebeveynler güvenli, tutarlı ve net bir çerçeve çizer ve bu çerçeve içerisinde çocuğu kendini kontrol edebilmesine, sorumluluk alabilmesine yardımcı olur. Bu çerçeve içerisinde hata yapma imkanları vardır, çünkü hatalardan sonra incinmeyeceklerinden emin olurlar, ebeveynler ise yaptıklarında ne gibi sorunlar olduğunu açıklayıp bir mantığa oturturlar ve yeni durumlar için çocuğu önceden bilgilendirmiş olurlar. Sınır koymanın diğer bir püf noktası ise olumlu davranışlar üzerinde gerçekleşir. Çocuğun yaptığı olumlu davranışa odaklanıp onu doğru ölçüde övmek, içsel motivasyonunu ve davranışın devamlılığını sağlar.
Pozitif disiplin ve sınır koymanın ortak yönleri kısaca; yetişkin liderliği, çabaya ve olumlu davranışa odaklanıp övmek, olumsuzu açıklayıp olumlu seçenek sunmak. Bu aşamalarda güven, şefkat ve yakın ilişkiyi korumak, çocuğu cesaretlendirmek ise olmazsa olmaz yolları. Şiddetli kriz ve ya tepki anlarında ise kural hakkında diretmek yerine sakinleşmesine yardımcı olmak, anladığınızı göstermek ve oyuncu bir şekilde iş birliğine davet etmek “her durumda seviliyorum ve kabul görüyorum” mesajını verir ve bir sonraki sorunda çocuğu iş birliğine daha açık olmasına yardımcı olur.
Klinik Psikolog Duygu ERTEN