Artısı Fazla, Stresi Az: Yetişkinlikte Kitap Okumak
Kitap okuma alışkanlığı genellikle küçük yaşlarda kazanılan, hayata birçok katkısı bulunan, kazanımların yaşam boyunca her an kullanılabilen bir alışkanlıktır. Kitap okumayı seven bireylerde ihtiyaç haline gelen ve bir rutinden bağımsız olarak da yapılan bu etkinlik, yeni bilgiler edinmek, araştırma yapmak, merak edilen bir konu üzerine fikir sahibi olmak, eğlenmek, rahatlamak, keyifli zaman geçirmek gibi pek çok nedenle ilk başvurdukları kaynaklar kitaplar olmaktadır. Uçakta, otobüste, metroda, metrobüste ayakta giderken bile okuyan insanları gün içinde pek çok kez görebiliriz.
Çocukluk döneminde kitaplarla tanışan bireylerde kitap okumaya eğilim daha fazla olmaktadır. Üniversite dönemi ve sonrasında kitap okumaktan keyif alan ve okumayı zaman kaybı olarak görmeyen bireylerin iş ve özel hayatlarında başarılarının daha kalıcı ve sağlam olduğunu söylemek mümkün. Okumayı alışkanlık haline getiren bireylerin iç motivasyonları, öz disiplinleri, hedef belirleme, çözüm üretme, analitik değerlendirme yapabilme, olayları birden çok açıdan inceleyebilme, kolay karar verebilme, odaklanma ve konsantrasyonu artırma, yaratıcılığı artırma, akıcı ve etkileyici konuşma ve etkili iletişim kurabilme gibi hayata katkı sağlayacağı çok fazla alan mevcut.
Okuma hem bilişsel olarak hem de duygusal olarak bizi etkilemektedir. Her okuduğumuz yeni durumlar, konular, bilgiler zihnimizi çalıştırır, öğrendiklerimiz sayesinde şaşırabilir, üzülebilir, heyecanlanabilir, mutlu olabiliriz. Bu demek oluyor ki kitap okurken beynimizin her iki lobu da aktif hale geliyor. Beynimiz olaylar, durumlar ve bilgiler karşısında yeni karşılaşılanlarla eskiler arasında bağlantı kuruyor, yeni sinir yolakları oluşturuyor. Beklenmedik psikolojik bir durum veya zorlanma karşısında baş etme becerileri daha kısa sürede devreye giriyor ve çözüm üretebilmek kolaylaşıyor.
Kitap okumak, özelliklede keyif için okunan romanlar, hikayeler veya araştırma amaçlı olup yine de keyifle yapılan okumalar stres seviyesini düşürmektedir. Bir süre boyunca günlük uğraşların dışında kalmak, hayatımızdaki sorumluluklar veya zor durumlar üzerine kafa yormadan geçirdiğimiz kısa süreler, boş zamanlarımızda televizyon izlemek, sosyal medyada vakit geçirmek, film izlemek veya bilgisayarda vakit geçirmekten daha etkilidir. Kitap okuduğumuz süre içerisinde zihnimizi aktif hale getiririz, beynimizde yeni bağlantılar kurarız. Bu durumlar bizi sorunlarımız veya sorumluluklarımız karşısında çözüm üretmemize yardım eder. Çözüm ürettikçe kendimize olan güvenimiz artar, yeni hedefler ve sorumluluklarımız için iç motivasyonumuz artar.
Okuma alışkanlığı olmayan, eski okuma alışkanlığını yeniden kazanmak isteyenler için bazı düzenlemeler kolaylık sağlayabilir. Kendinize kalın ve ağır olmayan, hikayelerle giden kitaplarla bir kitap listesi oluşturabilirsiniz. Her bir hikayeyi kendinize günlük hedef olarak belirleyip bir süre sonra hikaye sayılarını artırabilirsiniz veya 15-20 dakikalık sürelerle kendinize zaman hedefleri belirleyebilirsiniz. Kısa hikayeler yerine ilginizi çeken konularla ilgili dergileri okuyabilir, ilgi alanlarınızı zaman içerisinde çeşitlendirebilir, sonrasında kitap okumaya yönlenebilirsiniz. Kitap listesi hazırlarken tavsiyeler alabilir, kitaplarla ilgili yorumları takip edebilirsiniz. Bitirmekte zorlandığınızı düşündüğünüz, sizi yakalayamayan kitaplara devam etmek için kendinizi zorlamak yerine yeni bir kitaba geçebilirsiniz. Beğenmediğiniz veya bitiremediğiniz kitaplar üzerine düşünmek yerine beğendiğiniz kitapları ve yazarları not edin, konu ve yazar üzerinden araştırmalar yapabilirisiniz. Ayrıca not aldığınız yere başlangıç tarihi ve süreleri eklerseniz okuma yapmadaki değişimlerinizi de görme imkanınız olabilir. Okumalar yapmak genel olarak sizi zorluyorsa; okumaya karar vermenize neden olan durumları hatırlayın ve bu etkinliğin size katacaklarını gözden geçirin.
Kitap okuma alışkanlığı kazanmak için veya kazanılan bu tutumu daha keyifli hale getirmek için belirli zamanlar ve ritüeller oluşturabilirsiniz. Örneğin uyumadan önce okuma yapmayı seviyorsanız ılık bir duşun ardından, keyifli vakit geçirebileceğiniz, zihninizi yormayacak okumalar yapabilirsiniz. Bu sayede stres seviyeniz azalır ve uyku kaliteniz artar. Her zaman uyku öncesi kitap okumak ise uykunuzu okumaya şartlamanıza neden olabilir, okuyamadığınız akşamlarda uykuya rahatça dalamadığınızı fark edebilirsiniz. Bu durumun önüne geçmek için okuma yaptığınız zaman dilimlerini haftalık olarak düzenleyebilir, her zaman uykudan önce değil gün içerisinde farklı okuma zamanları oluşturabilirsiniz. Evinizde veya çalıştığınız bir ortamda kısa süreli molalar verirken de okuma zamanları oluşturabilirsiniz. Kahve veya çay alarak sevdiğiniz bir köşeye geçerek okuma anları oluşturabilirsiniz.
Kısaca kitap okuma stresi azaltır, hayal gücünü geliştirir, yaratıcılığı artırır, hafızayı güçlendirir, odaklanma ve konsantrasyonu artırmaya, yalnızlık ve umutsuzluk hislerinin azalmasına yardımcı olur; kültür, kelime dağarcığı, iletişim, iş başarısını, empati kurabilmeyi artırmaya ve kolaylaşmasına etki eder. Uzun vadede uyku kalitesini artırır, iş ve özel yaşamda ilişki ve başarıları sağlamlaşmasına, kendine güven duygusunun gelişmesine ve sorun ve zorlanmalar karşısında baş etme becerilerini geliştirebilmeye yardımcı olur. Okuma eylemini elbette ki sadece kitap okuyarak yapmak zorunda değilsiniz. Sevdiğiniz blog yazılarını, dergileri, gazete ve köşe yazılarını takip edilebilir; okumanın etkilerini artırmak için ek olarak bulmaca çözme, kelime oyunları oynama gibi alternatifler geliştirebilirsiniz.
Klinik Psikolog Duygu ERTEN